Şiirde “ben”den başlayıp “ben”de biten bir tema evrensel bir nitelik taşımaz kanısındayım. Gerçek şiirde şair bu “ben”i yoketmeli, “biz”e doğru açılmalıdır. Bunu yaptığı ölçüde, kişisel yaşam deneylerinden yola koyulmuş olsa da, geneli ilgilendirecek şiirler ortaya koyabilir. Koyabildiği ölçüde de özgül olanı zorlar. Bundan başka “ben” toplumcu ve devrimci ozanlar için hiç de itibar edilecek bir şey değildir. Gerçek toplumcu şair odur ki, “ben” derken daima “biz”i kasteder. Tikel olgularla uğraşırken bile onları genel olanla içiçe verir. Zaten devrimciliğin ilk koşulu da budur: “Ben”in tutsağı olmaktan sıyrılmak, kendini “biz”e adamak. Ben toplumcu bir ozan olarak şiirlerimde hep bu anlayışı sürdürdüm. Çünkü “biz” herşeyin özünü teşkil ediyordu ve “ben” de “biz” tarafından belirleniyordu. “Biz”i “ben”lerin bir toplamı olarak almak sakat bir görüştür ve bütünselliğe aykırıdır...
(Suphi Kenan Demirci, “Enver Gökçe ile Konuşma”, Dost Dost İlle Kavga, Yücel Yayınları, seçme eserler: 15, 2. Basım, Ağustos 1975, İstanbul, sf. 28.)
(Suphi Kenan Demirci, “Enver Gökçe ile Konuşma”, Dost Dost İlle Kavga, Yücel Yayınları, seçme eserler: 15, 2. Basım, Ağustos 1975, İstanbul, sf. 28.)